İzmir'den Türkiye'ye örnek kare… İki rakip yan yana!

İzmir Balıkesirliler Derneği programında sürpriz yaşandı. AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ ile İYİ Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale aynı programda yer aldı. Programın ortak teması deprem ve depreme hazırlıktı.

İzmir Balıkesirliler Derneği tarafından düzenlenen kahvaltı programı, kent siyasetinin önemli bir buluşma noktası olarak öne çıktı. Programa, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ ve İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale gibi önemli isimler de katıldı. İki aday, program boyunca bir arada oturarak birlikte poz verdi. Programın ana gündem maddesi, Şubat depreminin yıldönümü dolayısıyla İzmir'in depreme karşı daha dirençli bir kent haline gelmesi konusu oldu.

ÖZLALE: PROJELERİMİZ ÜZERİNDEN REKABET ÜRETİYORUZ, İDEOLOJİLERLE DEĞİL

Programda ilk konuşmayı yapan İYİ Partili Özlale, Ayvalıklı biri olarak katılımcılara hitap etti. Kökenleriyle ilgili bilgi veren Özlale, baba tarafının Giritli, anne tarafının ise Balkan göçmeni olduğunu belirtti. Bu toprakların bir evladı olarak bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. 6 Şubat'ın büyük depremin yıldönümü olduğunu hatırlatan Özlale, İzmir'in deprem bölgesi olduğunu vurguladı. Projeler üzerinden rekabetin önemine değinen Özlale, belediye başkan adaylarının önceliğinin kentsel dönüşüm olduğunu belirtti. Ancak kendisinin kentsel dönüşümü kısa vadede değil, uzun vadede ele alacaklarını söyledi. İzmir'de yaşayan Balıkesirliler olarak, kenti afete karşı dirençli hale getirmeyi önemsediklerini vurguladı.

25 YILDIR İZMİR ÇOK KAN KAYBETTİ

 

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Dağ, konuşmasında 6 Şubat'ta depremin birinci yılını yaşadıklarını belirterek, yaklaşık 50 bin insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Depremin hemen ardından devlet ve milletin birlikte hareket ederek asrın felaketini asrın birlikteliğine dönüştürmeye çalıştıklarını vurguladı. Deprem bölgesinde uzun süre kaldıklarını ve hızla çözüm üretmeye çalıştıklarını belirten Dağ, fabrikalarda üretimin hemen başlaması için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Ancak işlerin henüz bitmediğini, daha yapılacak çok işlerinin olduğunu dile getirdi. Bu konuda ilgili bakanlıklar ve Cumhurbaşkanı tarafından gerekenlerin yapıldığını belirtti. İzmir'de yaşanan depremin yaralarının büyük oranda sarıldığını, ancak kayıpların geri gelmeyeceğini üzülerek ifade etti.

5 YIL ONA DA NASİP OLURSA BANA DA NASİP OLURSA DÖNÜŞTÜRME ŞANSIMIZ OLMAYACAK AMA BAŞLAMAK ZORUNDAYIZ

 

Dağ, Özlale'nin konuşmasından üç temel konuda aynı fikirde olduklarını belirtti. İzmir'in sorunlarını daha fazla ertelemeye ve çözüm üretiyormuş gibi görünmeye lükslerinin olmadığını vurguladı. Şehrin büyük bir kısmının depreme dayanıksız olduğunu ve güvenli konutlar inşa etme işine başlamaları gerektiğini ifade etti. Gelecek beş yıl içinde İzmir'i dönüştürmenin mümkün olmayabileceğini ancak adım atmanın kaçınılmaz olduğunu söyledi. İzmir'in kronikleşmiş problemlerinin çözümünün aciliyet arz ettiğini belirten Dağ, deprem gerçeğiyle yüzleşme ve şehri bu gerçeğe hazırlama zamanının geldiğini dile getirdi. İzmir'in her yönüyle güçlendirilmesi gerektiğini ve teknolojik altyapının geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Dağ, samimiyet ve niyetin önemine değinerek, İzmirli vatandaşların sağlıklı, güvenli ve dirençli evlerde yaşamalarını sağlamanın gerekliliğini vurguladı.

Dağ şunları söyledi:

 

"İzmir'e 81 ilinden gelenler var. Hatta yaşam dediğimiz nokta, Evlad-ı Fatiha'dan da yüzbinlerce kardeşimizle birlikte yaşıyoruz. Aynı zamanda İzmirliyiz, doyduğumuz yer. STK faaliyetlerinde en önemli iki husus var. Oradaki kültürümüzü, örf ve adetlerimizi burada devam ettirebilmek. Bu dayanışmayı ve aile ortamını sağlamak için kahvaltılarla, pikniklerle ve gece programlarıyla bir araya gelmeyi önemsiyoruz. İkincisi, milletvekili olduktan sonra fark ettim ki lobicilik faaliyeti anlamında o iletişimi korumak önemli. Politika üretenler üzerinde de etkili oluyor. Geldiğimiz bölge itibarıyla İzmir'in renkleriyiz. Bu renkleri iç içe ve canlı tutabilirsek, o kadar iyi olur. Sizlerin şehir emanetçisi olmak nasip olursa, bu şekilde devam edeceğiz."